Yazar Harper Lee, edebiyat
dünyasında son günlerin en popüler isimlerinden. 55 yıl ara verdiği yazmaya
yeniden döndü, yeni kitabı önümüzdeki günlerde raflarda olacak. Bu durumun tek
örneği Lee mi peki? Bakalım başka hangi edebiyatçılar yazmaya uzun süre ara
vermiş?
Her yazar aynı değil. Parmak
izi gibi hepsinin üslubu, yazış biçimi ve edebiyat dünyasına kazandırdıkları
eser sayısı farklı. Kimi bir kitapla noktalıyor yazarlık kariyerini kimi
beşer-onar kitap bırakıyor ambarlarına. Fakat bir de yazdığı ilk eserden sonra
uzun bir ara veren yazarlar var. Edebiyat dünyasının son günlerde adından sıkça
söz ettiren ismi Harper Lee de bunlardan biri. Bundan tam 55 yıl önce
neşredilen ve Pulitzer ödülü kazanarak kült kitaplar arasında yerini alan
‘Bülbülü Öldürmek', Lee'nin tek eseriydi. Şimdiyse yeni kitabını elimize
almamıza sayılı günler kaldı. ‘Git Bir Gözcü Ayarla' adını verdiği kitap, daha
çıkmadan tüm zamanların ön sipariş rekorunu kırmış durumda. Peki, Harper Lee
gibi yazmaya uzun bir süre ara veren yazarlar var mı edebiyat tarihinde? Ya da
bir yazar neden yazmaktan vazgeçer? Bir bakalım, ne var ne yok…
Yarım
asırda tek kitap yazdı
Başka bir kitap yazmasa da
sadece ‘Bülbülü Öldürmek' bile yeterdi insanların sevgisine mazhar olmaya.
Lakin aradan geçen elli yıldan sonra yeni bir kitapla çıkıyor okuyucunun
karşısına Harper Lee. 1960'ta ilk ve tek kitabını yazarken henüz 34 yaşındaydı.
O zamanlar aslında kendisi de farkındaydı sık sık kitap yazamayacağının. Bir söyleşisinde
“İkinci kitabınız yavaş mı ilerliyor?” diye sorulduğunda, “Yayımlandığını
görecek kadar uzun yaşamayı umuyorum.” demişti. Ablası Alice ise onun bu durumu
hakkında, “Bir kere doruğa ulaşmışsanız, artık yazmak konusunda ne
hissedebilirsiniz? Kendinizle yarışıyormuşsunuz gibi gelmez mi?” diye
konuşmuştu. Hasılı kelam sık sık yazmayan yazarlardan biridir Harper Lee.
İkinci kitabı ‘Git Bir Gözcü Ayarla'nın raflarda yerini almasına ise az kaldı,
bizden söylemesi.
‘Görünmez
Adam'ın sessizliği…
Ralph Ellison deyince akıllara
hemen tek romanı ‘Görünmez Adam' geliyor. 1952'de yayınlanan bu roman anında
büyük yankı uyandırır ve çok satanlar listesinden uzun süre inmez. Umut vaat
eden Ellison'dan doğal olarak insanlar bu güzel üslubunun devamını bekliyordur
ama suskun yazarlar kervanına o da katılır. Destansı bir kitap yazmak için kırk
yılını harcar. Son nefesini verdiğinde geriye iki bin sayfalık bir metin
bırakır. Bu metin, yazmak istediği senfonik romanın metnidir fakat yayınlatmaya
ömrü yetmez. Senfonik bir roman yazmak isteği müziğe olan ilgisinden
kaynaklanmaktadır. Küçük yaşlarından itibaren müzikle iç içe olmuş, caz
müziğinin zirve yaptığı dönemde yaşamış ve pek çok müzik aletini icra etmiş.
Hasılı kelam kitabını basılı olarak görmeye ömrü yetmese de vefatından sonra bu
romanı ‘Juneteenth' adıyla yayınlanmıştır.
Bir yazar niçin yazamaz?
Bir yazar için kenara çekilmek
diye bir şey olabilir mi? Pek çok yazar işin başında böyle bir cümleyi elinin
tersiyle iter fakat geleceğin ne getireceğini bilmek mümkün değildir. Yazdığı
tek romandan başka kitap yazmayan Tillie Olsen de bunlardan biri. 1961'de
yayınladığı ‘Bir Bilmece Sor Bana' ile nokta koydu yazarlık kariyerine. Zaten
bu kitap da bir yazarın niçin yazamadığını, bunu da susturulmuş bir kadın yazar
imgesi üzerinden yapan bir çalışmaydı. Bu kitaptan sonra da ‘yazamamak' üzerine
bir akademik kariyer inşa etti adeta. Olsen, yazarın bu suskunluğunu, hayatının
kitabı olabilecek bir eser için pusuya yatması olarak tanımladı. Ya da ortaya
konulan iyi bir eserden sonra, gelecek eserin ilk kitabın kalitesine
ulaşamayacağı korkusu… Bu mükemmeliyetçiliğin etkilediği yazarların sayısı hiç
de az değil.
Moby
Dick'ten sonra geçen 40 sessiz yıl
Hem küçüklere hem de büyüklere
hitap eden eserler kaleme almak ender görülen bir yetenek olsa gerek.
Çocukların yeni yeni oluşmaya başlayan idrakiyle yetişkinlerin alengirli
düşünüş biçimini tatmin etmek çok da kolay değildir. Herman Melville'nin de
böyle bir yönü var. Onu bizlere tanıtan en önemli eseri hangisi diye soracak
olduğunuzdaysa karşınıza ‘Moby Dick'in gelmemesi imkânsız. Fakat bu kitabından
sonra yazmaya uzun bir süre ara verir Melville. Hatta ara değildir bu,
bildiğiniz noktayı koymuştur. Moby Dick'ten sonra yaşamının son kırk yılında
hiçbir eser kaleme almaz.
Şair
Valéry'nin şiarı: Her zaman yazabileceğimi hiçbir zaman yazmam
Paul Valéry'nin bu sözü bile
yazma eylemine atfettiği önemi anlamamıza yeter sanırım. Bu sebeple olmalı ki
Valery, yazmaya, araya vermeye uzun zaman dilimlerinde devam eder. Yirmili
yaşlarının başında şiirler yayımlar. Üretken bir dönem geçirir. Fakat bu
üretken dönemin ardından yazarlık ve şairlik dönemini yirmi yıllık bir
suskunluk izleyecektir. Sonraları dostlarının zorlaması ve teşvikiyle yeniden
şiire döner, kendisine ün getirecek üç cilt kitap yazar. Fakat daha sonra
yeniden kalemi bırakır, ömrünün sonuna kadar bir daha da almaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder